Follow Us @ozgurkitaplar

Aralık 18, 2015

[ 23. KCY Blog Tur ] Konuş Benimle - Laurie Halse Anderson || Alıntılar & Yorum

Aralık 18, 2015 0 Comments
Kitap: Konuş Benimle
Orjinal Adı: Speak
Yazar: Laurie Halse Anderson
Yayınevi: Go! Kitap
Çeviri: Duygu Yücel
Türü: Genç Yetişkin, Gerçekçi Kurgu
Sayfa Sayısı: 299
Goodreads Puanı: 3.98
Benim Puanım: 5/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku |















Arka Kapak




Konuşmak gittikçe zorlaşıyordu. Boğazım sürekli acıyor, dudaklarım kuruyordu. Geceleri uyurken çenemi o kadar sıkıyordum ki sabahları başım ağrıyordu… Ne zaman annemle, babamla ya da öğretmenlerden biriyle konuşmaya çalışsam ya kekeliyor ya da donup kalıyordum. Sorunum neydi benim?

Melinda Sordino’nun bir sırrı var. Ama sırrını paylaşabileceği kimsesi yok. Bütün arkadaşları, hatta tanımadığı insanlar bile ondan nefret ediyor. Ve günden güne içine kapanan Melinda, çareyi susmakta buluyor. Yalnızlaştıkça susuyor, sustukça yalnızlaşıyor. Ta ki O ŞEY’den kaçıp saklanamayacağını, O GECE’yi unutamayacağını anlayana dek…


Ulusal Kitap Ödülü Finalisti
Michael L. Printz Onur Kitabı
Edgar Allan Poe Ödülü Finalisti
Los Angeles Kitap Ödülü Finalisti


Benim Yorumum

Bu kitap hakkında hem çok şey söylemek istiyorum hem de hiç bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü o kadar güzel ki övsem yetmez, sussam da yüreğim el vermez. Ben kitabı çok sevdim. Cidden cidden çok sevdim :)


"İletişim kurmakla ya da duyguları ifade etmekle ilgili 
televizyonda duyduğunuz bütün o saçmalıklar 
yalandan ibaret. Aslında kimse 
ne söyleyeceğinizi duymak istemiyor."

Kitabın o duygusu, yazarın anlatım biçimi, olaylar, bakış açıları, karakterler.. her şey o kadar iyidi ki. Kitapta kendimi buldum diyebilirim. Demek istediğim sanki kitabın içindeymişim gibiydi. Çünkü yazar Laurie Halse, kitaptaki o duyguyu, o hissi o kadar iyi yansıtıp o kadar güzel okura lanse etmişti ki kızın, Melinda, yaşadıklarını hissedebildim adeta. Tabi bunlar benim düşüncelerim. Kitabın süper bir anlatımı var. Yazar favorilerim arasına girdi bile. Melinda'nın lise hayatını okurken gözüme kendi lise hayatımdaki benzerlikler geldi. Yazarın lise hayatını gayet iyi ele aldığını söyleyebilirim. Okuduğum en güzel gerçekçi kurgulardan birisi bu kitap.



Kitabın konusunu anlatayım biraz da. Melinda, arkadaşı Rachel'in de olduğu bir partide tecavüze uğrar. Polisi arar fakat yaşadığı travma yüzünden konuşamaz. Polis ise ona merak etmemesini, yer tespiti yaptıklarını söyler ve olay yerine gelir. Partinin polisler tarafından basılması sonucu Melinda'ya bütün arkadaşları sırtını döner ve onu dışlarlar. Melinda'nın ise yaşadığı travma ona ağır gelir ve çareyi susmakta bulur. Gerçekten susar ve konuşmaz. Ruh hali ve davranışları gittikçe kötüye giden Melinda'nın dersleri de düşmeye başlar. Gittikçe daha da dibe batar. Onunla bağ kurabilen tek kişi ise resim öğretmeni Bay Freeman'dır. Melinda'nın yaşadıklarıyla başa çıkmaya çalışmasını ve kendi sesini nasıl bulmaya çalıştığını kitabı okurken anlayacaksınızdır.


Kolay okunulabilen bir kitap ve akıcı. Kendisini okutturuyor. Her ne kadar kolay ve sade bir anlatımı olsa da kitap etkileyici, dürüst, bilgilendirici anlatımı ile güçlü ve gerçekçi bir hikaye. Bence kitabı okuyan herkes Melinda'yı ve iç dünyasını sevecek. Amazon.com konuş benimle için "Sessizliğin altında yatan çığlığı anlatıyor." demiş. O kadar güzel bir söz ki kitabı anlatan en iyi sözlerden birisi.

Kitabın başında yazara kitabı okuyanlardan gelen epostalar ve mesajların bir kısmının olduğu "Dinle" başlıklı bir yazı var ve çok güzel. Kitap bitiminde de yazarın kitap hakkında yaptığı röportaj ayrıca sansür, konu -tecavüz- bilgilerdirme yazıları da bulunuyor. Ben kitabı her yaştan insanın okuyabileceğini düşünüyorum ve tavsiye de ederim.


Bilen vardır belki kitabın bir de filmi var. Kristen Steward'ın başrolde olduğu film de gayet güzel. Filmi olan kitaplar arasında bazen bazı filmler kitaplara çokta benzemiyor ama Speak -Konuş Benimle- filmi bence kitaba uyan bir film. Kitap bitince filmi izledim ve bay boyun ve resim öğretmeni karakterlerini oynayan oyuncuları da çok sevdim. Bence filmide güzel olmuş izlemenizi tavsiye ederim :)

Bizi facebookta Kitap Cadılarının Yolculuğu sayfasında da bulabilirsiniz.
Bu harika kitabı kazanmak için facebook ve instagram çekilişlerine katılabilirsiniz..


Alıntılar


"Birine söylemeliydim belki.
Söyleyip kurtulmalıydım.
İçimden çıkarmalıydım."


"Tek istediğim uyumaktı.
O konuda konuşmamanın, anıları susturmanın
asıl amacı onlardan kurtulmaktı."


Aralık 09, 2015

[ 22. KCY Blog Tur ] Beklenti - Maggie Stiefvater || Playlist & Yorum

Aralık 09, 2015 0 Comments
Kitap: Beklenti
Özgün Adı: Linger
Yazar: Maggie Stiefvater
Seri: The Wolves of Mercy Falls #2/4
Yayınevi: Pegasus
Çeviri: Selim Yeniçeri
Türü: Genç Yetişkin, Fantastik - Paranormal
Sayfa Sayısı: 382
Goodreads Puanı: 3.93
Benim Puanım: 3/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku












Arka Kapak

Kurt kafatasındaki insan gözleri bana suyu hatırlatıyordu: Bahar göğünü yansıtan berrak su mavisi, yağmurda bulanmış bir dere kahverengisi, yazın yosun tutmaya başladığında rengi değişen göl yeşili, karla kaplı bir nehrin grisi. Eskiden yağmurla ıslanmış huşların arasından beni izleyen sadece Sam'in gözleriydi fakat şimdi bütün sürünün bakışlarını üzerimde hissediyordum; bilinen şeylerin, söze dökülmeyen şeylerin ağırlığıyla.


özlem
Grace ve Sam birbirlerine kavuştukları anda, bir daha ayrılmamak için savaşmak zorunda kalacaklarını anlamışlardır. Sam için bu, kurtadam geçmişiyle hesaplaşmak anlamına gelmektedir; Grace içinse gittikçe belirsizleşen bir gelecekle yüzleşmek…

kayıp
Bir anda dünyalarına giren yeni kurt Cole'un geçmişi ızdırap ve tehlikeyle doludur. Genç adam kendi iblisleriyle savaşırken kurt hayatına kucak açmakta ve insanlıkla bağlarını koparmaya çalışmaktadır.

beklenti
Grace, Sam ve Cole için hayat iki kuvvet -kurt ve insan- arasındaki mücadeleden ibarettir; aşk ise iki farklı yüzünü hep aynı anda göstermektedir: yürek parçalayan ve mest eden, özgürleştiren ve tutsak düşüren, kışkırtan ve ürküten… Ama üç gencin dünyaları parçalanırken bile beklentileri hep aşk olacaktır…


Benim Yorumum

Beklenti güzeldi ama ürpertinin o güzel bitişini beklentide bulamadım. Beklenti ürpertiden sonra fazla olmamış bence. Beklenti'nin arka kapağında "Ürperti, hayranların daha fazlasını istemesine sebep olduysa, Beklenti onları kesinlikle yalvartacak." diye bir söz var Romantic Times''tan. Evet ürperti bittikten sonra gerçekten de beklentiyi bir an önce okumak, bitirmek istedik. Ama ürpertinin o güzel duygusunu beklenti de bulamadım. Bunda yeni karakterin etkisi de olabilir. Çünkü neredeyse Sam ve Grace yoktu kitapta.


Cole adında Beck'in dönüştürdüğü yeni bir karakter eklendi kitaba. Cole bence sorunlu bir çocuk. Geçmişiyle alakalı bir takım şeyler yaşamış bu da onu ölmek istemesine itmiş.

Cole ilk kitapta kurtadamlar ve onların dönüşümü ile ilgili bilinen bütün teorileri yok ediyor resmen. Kitabı okuyunca daha iyi anlayacaksınız. Kısaca Beklenti'yi anlatayım.

Ürperti'yi okumayanlar için küçük bir spoiler içerebilir !!!

Sam'e uygulanan tedavinin işe yaraması büyük etki uyandırır çünkü aynı tedavi Jack'te işe yaramamıştır. Jack'in ölümü Isabel'i üzer fakat kurtadamlara karşı bir nefret beslemesine yol açmaz.
Sam ile Grace için ise işler zorlaşır. Sam iyileşmiş olsa da bir gün Grace'in babasına Grace'in odasında ve onun yatağında uyurken yakalanınca işler zorlaşır. Çünkü Grace'in anne ve babası Sam'i onun odasında yakalayınca Grace ile Sam'in görüşmelerini engellemeye başlarlar.

Öte yandan Grace hiçte iyi değildir. Sağlığı gittikçe kötüleşirken kimsenin elinden bir şey gelmez. Çünkü hastalığının tek bir tedavisi vardır ve bu ya onu öldürecek ya da yaşatacak. Fakat işin kötüsü iki şekilde de bir kayıp yaşanacak.

Spoiler etkisi kalkmıştır !!! 

Beklenti'nin sonunu sevdim çünkü üçüncü kitap ebedi için beklentileri yükseltiyor. Ürperti eğer tek kitap olsaydı bence çok daha güzel olurdu. Çünkü Beklenti çok fazla Ürperti'den sonra beklentileri karşılamıyor.
Ürperti'den sonra Beklenti'yi okurken daha fazla heyecanlanırım diye düşünmüştüm ama olmadı. Çok fazla akıcı değildi ama sonlara doğru yani 280-300'lerden sonrası bence güzeldi. Ürperti Grace ve Sam açısından da anlatılmıştı. Beklenti de Sam, Grace, Isabel, Cole açısından anlatıldı. Yani Cole ve Isabel'in de düşüncelerini okuduk.


Beklenti'nin sonu da çok güzeldi. Kitap daha güzel olabilirdi ama yazar değişik bir şekilde kaleme almış Beklenti'yi. Güzel bir sonu vardı evet ama Ürperti'deki o akıcılık Beklenti'de yoktu. Çeviri güzeldi ama. Bu yazarın dilinden kaynaklı bir şey olabilir çünkü ben Beklenti'nin çevirisini Ürperti'nin çevirisinden çok sevdim. Ama bu Ürperti'nin Beklenti'den daha çok akıcı olmasını değiştirmiyor :) 

Kitap sonlara doğru sürükleyici bir hâl aldı sadece. Ama yine de üçüncü kitap Ebedi için merak uyandırıcı bir son yapmış. Ebedi'de nasıl bir sonuç çıkacak merak ediyorum. 

Ayrıca kitabın baskısına tekrar değinmezsem olmaz. Bence çok güzel ya :))

Kitaplara hazırladığımız birbirinden güzel alıntılar için Kitap Cadıları facebook sayfamıza uğrayın derim :)

Kitap çekilişlerimize Rafflecopter uygulamasından, Facebook ve Instagram'dan katılmayı unutmayın!
 
Playlist

Benim turdaki ikinci görevim de playlist hazırlamaktı. Ben de biraz şarkı araştırdım ama zaten çok tatlı olan yazarımız kitapları için bir playlist hazırlamış. Çok güzel parçaların bulunduğu bir playlist ve ben severek dinledim. Yazar sanırım Snow Patrol hayranı :) Eh bende çok severim ki favori şarkım ve severek dinlediğim Snow Patrol - Chasing Cars parçasıdır ^^

Yazarın playlist'ini aşağıdaki resimde bulabilirsiniz. Ama ondan önce sizlere kendim de severek dinlediğim, kitaba da uyduğunu düşündüğüm birkaç şarkı önereceğim :)

∇∇∇
Blue Foundation - Eyes On Fire
David Guetta - She Wolf 
Possibility - Lykke Li
∇∇∇




Aralık 05, 2015

[ 22. KCY Blog Tur ] Ürperti - Maggie Stiefvater || Ön Okuma & Yorum

Aralık 05, 2015 0 Comments
Kitap: Ürperti
Özgün Adı: Shiver
Yazar: Maggie Stiefvater
Seri: The Wolves of Mercy Falls #1/4
Yayınevi: Pegasus
Çeviri: Zarife Biliz
Türü: Genç Yetişkin, Fantastik - Paranormal
Sayfa Sayısı: 400
Goodreads Puanı: 3.78
Benim Puanım: 4/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku












Arka Kapak

Gözlerimi açtım,
sadece Grace ve ben vardık,
artık ondan ve benden başka
hiçbir yerde hiçbir şey yoktu. 
Sanki öpücüğümü ve beni
içinde tutmak istermişçesine
dudaklarını birbirine bastırıyor,
avcumdaki bir kuş kadar
kırılgan bu anı tutuyordu.


soğuk 
Grace senelerce evinin arkasındaki ormanda yaşayan kurtları seyretmiştir. Aralarından bir tanesi, sarı gözlü olan – onun kurdu  ise bakışlarına hep karşılık vermiştir. Birbirlerine tanıdık gelseler de Grace sebebini bilmemektedir. 

sıcak
Sam ikili bir hayat sürdürmektedir. Kurtken, sevdiği kızın sessiz bakışları altında yaşamaktadır. Fakat her sene kısa bir süreliğine tekrar insan olmasına rağmen Grace’le konuşmaya cesaret edememiştir…
şimdiye kadar

ürperti
Grace ve Sam için sevgi, adını koyamadıkları bir his olmuştur. Ancak bir kez dile getirildiğinde görmezden gelinemez bir hal alacaktır. 
Sam insan formunda kalmaya çabalamalı, Grace ise onu yanında tutmaya çalışmalıdır. Fakat bunun için geçmişin yaralarına, şimdiki zamanın kırılganlığına ve 
geleceğin imkânsızlığına göğüs germek zorunda kalacaklardır...



Benim Yorumum

Kitap cadılarından merhabalar :)) Çok güzel bir tura katıldım ve çok güzel bir kitabı inceliyoruz. Kitaptan bir sürü alıntı ve sürprizleri Kitap Cadılarının Yolculuğu sayfasından takip edebilirsiniz.

Ya önce kitabın kapağına bir bakar mısınız lütfen. Ben bayıldım. Kitabın kapağına baktığımda aklıma hep kitaptaki çok sevdiğim bir sahne geliyor, cidden çok güzeldi. Kurt adam severleri neredeler acaba? Çünkü bu kitabı çok seviceksiniz.

Kitap akıcıydı yani ufak tefek çeviri hataları vardı fakat o kadar da göze batmıyor. İlk başları okurken elimden bırakamadım çünkü her sayfasında şimdi ne olucak, nasıl olucak falan demekten elimden düşmedi. Ortalarına doğru kitapta bir durağanlık var ama sonlara doğru o kadar sürükleyici bir hâl alıyor ki çok şaşıracaksınız. O sonu okuduktan sonra zaten meraktan ve Sam aşkınızdan ikinci kitap arayışına giriyorsunuz. 

Sam bir kurt adam ama allahım yani o nasıl bir kurt adam. Sam'i çok sevdim ya. Bir sempatik bir tatlı bir yakışıklı falan var ya :D O sarı gözler falan. Ayrıca Sam'in Grace için yazdığı şiirler çok güzel. Yani Sam'i  ve Grace'i okurken kitaptan daha bir zevk alacaksınız.


Kısaca bir konuya değineyim ben. Grace küçük bir kızken kurtlar tarafından ormana sürüklenir ve saldırıya uğrar. O saldırıdan sonra ise tek hatırladığı sarı gözlü bir kurdun onu kurtardığıdır. Sam -sarı gözlü kurt- ve Grace birbirlerini daha gördükleri ilk andan beri birbirlerine karşı bir çekim hissederler. Sam soğuk havalar yüzünden kışları kurt yazları ise insan olarak yaşıyordur. Ayrıca her kış Sam Grace'in evinin önünde, ormanda, onu izliyordur. Bu böyle 6 yıl sürer. Fakat Grace'in okuldan tanıdığı arkadaşı Jack gizemli bir şekilde ölünce ve bedenide morgtan yok olunca işler karışmaya başlar. Saldırıya uğrayan Jack dönüşüp bir kurta bürününce ormandaki diğer kurtadamların da sırrı yavaş yavaş açığa çıkmaya başlar. İnsanlar korkmaya başlayınca avcılar ve polis işbirliği ile birlikte kurt avına çıkarlar. Bunu duyan Grace'in ise tek düşündüğü ormandaki kurdu Sam'dir.


Bence güzel bir seri. Kitapta hem Grace hem de Sam'in kendi ağızlarından düşüncelerini okuma fırsatı yakalıyorsunuz ve bu geçişler kitapta kötü durmamış. Ben çok sevdim Grace ve Sam'in kendi düşüncelerini okumayı. Ayrıca kitabın sonu da çok güzel. Ben en çok sonunu sevdim başları da güzel ama o son var ya çok süper olmuş. Kesinlikle fantastik kitap severlerine ve kurtadam hayranlarına bu kitabı öneririm.


Kitabın tasarımı, baskısı ve iç kısmı gerçekten çok güzel. Ürperti sayfalarının font renginin mavi olması çok tatlı eh tabi ki beklenti de yeşil renkte. Yani cidden çok güzel bir seri ve tasarım. Pegasus yayınları çok güzel basmış onlara da teşekkür ederiz :) Ayrıca Ürperti ve Beklenti kitabını kazanma şansı yakalayabilirsiniz. Facebook, instagram ve rafflecopter çekilişlerine katılabilirsiniz.

Kitap cadılarındaki görevime geleyim mi artık ˘︶˘ Kitabın ön okuması için aşağıya bakın gençler :) Ve Beklenti yorumumda tekrar görüşmek üzere :D

Ürperti'nin Aldığı Ödüller ve Adaylıklar Listesi

Indies Seçimleri Kitap Ödülü Finalisti
ALA Genç Yetişkin Türünde En İyi Kitap
ALA Okuma Alışkanlığı Olmayanlar İçin En İyi Başlangıç Kitabı
2011 ALA Genç Yetişkinler Türünde En İyi Karton Kapak
Amazon En İyi Gençlik Kitabı Ödülü
Border’s Original Voices Ödülleri Finalisti
Gençlik Dalında Barnes & Noble 2009 En İyi Yirmi Kitap Arasında
CBC Çocukların Seçimi Ödülleri Finalisti
SIBA 2010 Kitap Ödülü Finalisti
Glamour Ödülleri Ses Getiren En İyi Kitap
Midwest Booksellers 2010 Çocuk Edebiyatı Ödülü
Georgia Peach Ödülleri 2011 Kazananı
VOYA: En İyiler Listesi
YALSA Gençlik Dalında En İyiler Listesinde Avustralya Silver Inky Ödülü Kazananı
2011 CO Blue Spruce Genç Yetişkin Kitap Ödülü Adayı
2010-2011 FL Genç Okuyucular Ödülleri Adayı
2010-2011 MD Black-Eyed Susan Kitap Ödülleri Adayı
2010-2011 NC Genç Yetişkin Türünde En İyi Kitaplar Listesinde
2011 NH Flume Genç Okuyucuların Seçimleri Ödülü Adayı
2010 OR Genç Yetişkin Dalında En Sevilen Kitaplar Listesinde
2010-2011 PA Genç Okuyucuların Seçimleri Ödüllerinde Genç Yetişkin Dalı Adayı
2011-2012 TN Volunteer State Ödülleri Genç Yetişkin Dalı Adayı
2011 NCSLMA Genç Yetişkin Kitap Ödülü Adayı
2010-2011 Pennsylvania Genç Okuyucuların Seçimleri Adayı
2010 TAYSHAS En İyi Okuma Listesinde

Ön Okuma

Kasım 27, 2015

Yeni Kitaplarım || Kasım Kitap Alışverişi

Kasım 27, 2015 0 Comments
Bir kargoyla daha mutluca eve dönerken temalı :D Merak ettiğim bir kaç kitabı aldım ve çok güzel. Hayatta, hayatta kitap kargosu almaktan bıkmam :) Ne güzel cümle kurdum.. Bu arada Kitap Cadılarının Yolculuğu İle Blog Turları adı altında çok güzel kitabın turunu yapacağız bekleyin ha facebook ve blog hesaplarımızda yakında˘︶˘



İşte aldığım o harika ve çok isteyip merak ettiğim kitaplar. Kızıl İsyan serisini çok istiyordum ama alamamıştım şimdi Pegasus Yayınlarının kitapları Kitapyurdu.com sitesinde %35 indirimde ben de görür görmez indirimden yararlandım ve aldım :) Eleanor & Park çok güzel kapak, ve baskı açısından okumak için sabırsızlanıyorum.. Ayrıca kızıl yükseliş ve altın oğul kitaplarının kapakları da süper baskısı falan çok sevdim yani okumadan bayıldım diyebilirim.. Bir başka mavi ise yabancı yayınlarından istediğim çok kitap var ama aralarından bunu seçtim ve aldım.. Kapağı orjinal kapaktan daha güzel bence :)

Ve ve filmine bayıldığım bir kitap. Uzun zamandır istiyordum ama bir türlü alamadım ve şimdi elimde. Gerçekten insanın elinden düşüresi gelmiyor ya çok güzel bir kitap :) Tabi ki bu Gurur ve Önyargı ˘︶˘



İşte benim beğendiğim kitaplar bunlar. Okuyup yorumlarımı paylaşacağım :)
Ayrıca beni diğer hesaplarımda da görmek ve takip etmek isterseniz diye aşağıya not düşüyorum :)


Hoşçakalın, Kendinize iyi bakın..



Kasım 26, 2015

Soğuk - Bedriye Zobu || Kitap Yorumu

Kasım 26, 2015 1 Comments
Kitap: Soğuk
Yazar: Bedriye Zobu
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 482
Goodreads Puanı: 4.00
Benim Puanım: 5/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku














Arka Kapak

Bir adam. Buzdan kaleleri olduğu varsayılan, aslında o hayali kalelerinin çok uzağında yaşayan bir güzel adam.
Bir kadın. Ayaklarının dibine dökülen hayallerini, adamın ilgisiyle sulayıp yeşertmek isteyen mahzun bir genç kadın. 



"Çocuksun çocuk," dedi gülerken.
Kısılan gözleri normal haline dönmeden, 
"Büyüme ama hiç," diye ekledi.
Onun üslûbunun aksine karşısında daha ciddi durarak, 
"Sen büyüdün mü, adam?" diye soruverdim.


Benim Yorumum

Wattpadda severek okuduğum ve takip ettiğim hikâye kitap olmuş ben almaz mıyım tabi ki alırım :) Elimden bırakmak istemedim, bitsin istemedim ama her güzel şeyin bir sonu var. Wattpadda severek okuduğum ve takip ettiğim bir hikâye ve kitap baskısında yazar bir şeyler eklemiş, düzenlemiş çok güzel olmuş. Yani wattpaddan kitap olan en iyi hikâye bu oldu.

Kısaca bir konuya değineyim. Sahil liseden beri yani 3 yıldır Baran Uysal'a aşık. Bundan hiç kimsenin haberi yok bir tek ablasının sadece isim olarak bilmesi dışında. Ayrıca Baran'ın kardeşi Sinem ile Sahil yakın arkadaş. Bir de Onay var; Sahil'e liseden kötü davranan bir çocuk. Ayrıca üniversitede Baran ile de yakın arkadaş her ne kadar lisede pek anlaşamasalar da. Sahi ve Baran'ın karşılaşması çok güzel bence. Baran soğuk bir çocuk ama kardeşi sıneme karşı sıcak. Sinem'in Baran'ın ikizi olduğunu bilmeyen Sahil onu arkadaşı olarak görüyor ve iyi de anlaşıyorlar tabi ilk öğrendiğinde bir karmaşa oluyor ama :) Baran'ın Sahil'e yaklaşımı, Sinem ve Sahil arkadaşlığını ve Sahil ile Onay karşılaşmasını okuyarak göreceksiniz..

Baran. Baran. Baran.*_*
Ya Allah'ım resmen Baran'ın kısımlarını okurken kendimden geçiyordum. Yazar öyle güzel işlemiş ki konuyu, karakterleri falan bayıldım. Baran, Sahil, Onay, Sinem, Deniz, Tuncay... falan gayet güzel işlenmiş ben okurken onların hissettiklerini hissettim, onları anladım. Fakat Sahil'in ailesini sevemedim. Değişik bir aile ve çocuklarına davranış biçimleri falan iyi değil yani. Annesi hadi biraz neyse de.. Baran'ın ailesini çok göremedik onunla hep birlikte olan kardeşi Sinem dışında tabi. Ama bana bir Baran bile yetti :d

Kitabı okurken içim ısındı gerçekten güzel yani ama ısındı dedim ama kitabın soğukluğu ile içimin ısınması arasındaki ironiyi siz bulun :D

Anlatım tarzını çok sevdim kitabı okurken kendini kaptırıyor insan. Akıcı ve insanın elinden bırakası gelmiyor. Yazarın anlattığı o platonik aşk durumu gayet güzel işlenmiş. Ben kitabı sevdim kısacası :)) Özellikle bazı kısımları okurken yerimde duramadım şimdi ne olucak, ne yapıcak falan demekten.

Ayrıca kitabı okuyupta Baran'a bağlanamayan insan olacağını sanmıyorum :D Çok sevdiğim bir kaç wattpad kitabından birisi de Soğuktu ve ben kitap olduğunu duyunca alıp okudum tavsiye de ederim yani :) Bence Baran'la bir tanışın :D

İkinci kitabı çok merak ediyorum. Umarım çabuk çıkar da okurum. Sanırım adı Vefa olucak okumak için sabırsızlanıyorum. :)


Alıntılar


"Aşk insanın kalbine gömdükleridir, sevgi ise gömmeye kıyamadıkları." 

«๑°~°๑»

"Sana her 'çirkin' dediğim anlara yeminim olsun ki, seni bırakmayacağım. Çirkin'im."

«๑°~°๑»

"Soğukluğuna aşık olduğun bir adamı ısıtamazdın."

«๑°~°๑»

"Güzel adam," dedim içimden. "Ruhuyla güzel adam."

«๑°~°๑»

"Bu maçta platonik aşıklar için dövüşeceğim."

Ekim 20, 2015

Senin Yerinde Olsaydım - Lisa Renee Jones || Kitap Yorumu

Ekim 20, 2015 2 Comments
Kitap: Senin Yerinde Olsaydım
Orjinal Adı: If I Were You
Yazar: Lisa Renee Jones
Seri: Inside Out (Kayıp Günlükler Serisi) 1/6 (9 Novella)
Yayınevi: Arkadya Bitter
Tür: Yetişkin Kurgu, Erotik, Gizem
Çeviri: Hülya Bakça
Sayfa Sayısı: 328
Goodreads Puanı: 4.16
Benim Puanım: 4/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku











Arka Kapak

Bu sayfalar, bir kadının yasaklı dünyasına açılan gizemli bir kapı. Kapının ardında ise sıradan birinin asla hayal edemeyeceği bir dünya saklı; acının zevkle, korkunun aşkla karıştığı bir dünya. Tutkunun önüne ne gelirse yakıp küle çevirdiği o ilkel ateşin ve aşkın en saf hali gizli bu satırlarda. Ne duyarsan duy ya da ne görürsen gör devam edebilecek, bana hazzın ve acının en büyüklerini yaşatan gizemli adamın kim olduğunu çözebilecek kadar cesur musun? Benim yerimde olsaydın, cevabın ne olurdu?

Sıradan bir lise öğretmeni olan Sara McMillan'ın cevabı evetti. Ta ki bir rastlantı sonucu okuduğu o günlükteki kayıp kadını bulmaya çalışırken, git gide hiç tanımadığı o kadına benzediğini, onun hayatını yaşamaya başladığını fark edene kadar. Rebecca'yı içine çekip yutan, parlak ışıklarla dolu sanat dünyası, Sara'ya boyun eğecek miydi? Yoksa onun da sonu bu ateşli, gizemli ama bir o kadar da tehlikeli adamın kollarında mı gelecekti?

Kimdi bu adam? Peki, ya ben kimdim? Korku, nasıl böyle baştan çıkarıcı olabilirdi?


Öğrenmeye hazır mısın?


Övgüler

"Lisa Renee Jones yalnızca iyi ve akıcı bir kitap yazmakla kalmamış, kalemi öylesine erotik ve ateşli ki adeta sayfalar yanıyor."
-Laura, The Revolving Bookcase-

"Bu sayfaların arasında heyecan yüklü, gerilim dolu ve yakıcı bir hikâye saklı. Damarlarınıza kadar sızıp, hiç çekinmeden okunmayı emredecek kadar da etkili!"
-Shauni, Tea and Book and Bodice Rippers-

"İnanılmaz bir kitap. Her satırda, her cümlede kalbinizin yerinden çıkacak kadar hızlı atmasına neden olacak. Lisa Renee Jones erotizmi ve gizemi kaleminde ustalıkla eriterek, sizi hiç ummadığınız yerlerinizden vurmayı başarıyor. İddia ediyorum nefessiz kalacaksınız."
-A Romantic Book Affairs-


Benim Yorumum

Bilindiği gibi Arkadya Bitter aramıza yeni katılan bir yayınevi. Çıkardığı iki kitap var ve ikiside yetişkinler için ve bundan sonrakiler de yetişkinler için olucak gibi. Bitter adı çok uyuyor ayrıca. Senin Yerinde Olsaydım kitabını beğendim ikinci çıkardığı kitap Tutku Oyunları'nı da beğenmiştim. Kitabın kurgusu bence güzel ve gizem unsuru da çok iyi olmuş. Çeviri de süperdi. Akıcı ve sürükleyici bir kitap oldu. Önce size kısaca bir konudan bahsedeyim.

Sara McMillan bir öğretmen ama sanat aşığı. Sanatın para getirmediğini düşünerek öğretmen olmuş ama sanata olan tutkusu görülmeye değer. Bir gün arkadaşı Ella'nın unuttuğu günlüğü okur ve günlüğün içindekiler onu şok eder. Günlüğün sahibini arkadaşı zanneder ama arkadaşının günlüğü bir açık arttırmadan aldığını öğrenir. Günlükte okudukları yüzünden sahibinin tehlikede olduğunu düşünür ve onu bularak eşyalarını ona vermeyi ve endişesini gidermeyi kendine görev edinir. Onu bulmak için ipuçlarından yararlanarak bulduğu resim galerisinde şans eseri ise alınır. Galeride tanıştığı ve resimlerini sevdiği Chris Merit ve galerinin sahibi Mark işini hiçte kolaylaştırmıyor. 


Kitaptaki her bir karakter ayrı bir gizem. Rebecca -günlüğün sahibi- olayı ilk kitapta haliyle çözülmüyor ve daha kafa karıştırıcı bir hal alıyor. Rebecca'yı arayan Sara'nın ise geçmişi hiçte masum değil. Yani Sara'nın geçmişinde de gizem var. Kitaptaki gizem bence çok güzeldi zaten kitabı okutturan da bu bence. Erotik kısımlar var tabi ki ama ben daha çok kitaptaki olaylara ve gizemi çözmeye yoğunlaştığım için gözüme o kadar batmadı. 

Bazı gerçekleri öğreniyoruz evet mesela Chris hakkında bilgi veriliyor. Şaşırdım ben yani altında böyle bir olay bekliyordum ama bir kısmını bekliyordum. Mark içinde bir ipucu var ama dediğim gibi kitap ilerledikçe kafa karışıklığı da artıyor.

Ve kitabın sonu! Orada bitirilir mi ama ya. İkincisi çıksın bittercim lütfen ya çabuk çıksın :D 

Kitabın çevirisi güzel. Konusu da ilgi çekici. Merak uyandıran ve bol gizemli ayrıca gerilim dolu bir kitap. Yazarın anlatımı da çok iyi. Sayfaları çevirirken bazen ben bile gergin hissettim. Ne çıkacak falan şimdi diye. İkincisini merakla bekliyorum yani.


Bir de ben kitabın başında Rebacca'nın eşyaları için depoya giden Sara'nın orada karşılaştığı adamı da merak ediyorum. Bir değişik adamdı. Ayrıca Ella'nın birden ortadan kaybolması da şüpheli. Evlilik teklifi aldığı adamla Paris'e gitti ama hiç bir haber alamadı ondan Sara. Ona ne olduğunu da merak ediyorum. Sondaki kısımda depoda olan biri daha vardı ve onu aşırı merak ediyorum. Merak ediyorum yani :))  Değişik bir kitap ve bu tür ilgililerine tavsiye ederim.

Seri hakkında kısacık bir bilgi vereyim yorumumu bitirirken. Bu seri 15 kitaplık bir seri ama gözünüzde büyütmeyin. Çünkü sadece 6 kitap. Diğerleri yani diğer 9 kitap novella. Rebecca, Chris ve Mark hakkında yazılan kitaplar. 

Ekim 16, 2015

Tesadüf - Jamie McGuire || Kitap Yorumu

Ekim 16, 2015 0 Comments
Kitap: Tesadüf
Orjinal Adı: Happenstance
Seri: Happenstance 1/3
Yazar: Jamie McGuire
Yayınevi: Yabancı
Çeviri: Boran Evren
Tür: Novella, Genç Yetişkin
Sayfa Sayısı: 150
Goodreads Puanı: 3.86
Benim Puanım: 2/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku










Arka Kapak

#1 New York Times Çoksatan Yazarı 
Jamie McGuire'dan Bağımlılık Yaratıcı Yepyeni Bir Hikâye...

Erin Easter, Blackwell Lisesi'ndeki üç Erin'den biriydi; bu üç kız sadece isimlerini değil doğum tarihlerini de paylaşıyorlardı. İlgisiz, tek bir ebeveyn tarafından büyütülen Erin Easter, Weston Gates'e uzaktan uzağa hayranlık duyuyordu. Erin A. ve Erin M. kasabanın iki sevilen kızıydı: Kasabanın en zengin iki ailesinin kızları, en yakın arkadaşlar, ponpon kızlar ve Erin Easter'ın olamadığı diğer her şeylerdi; ve Erin Easter'ın bunu unutmasına da asla izin vermiyorlardı.

Weston Gates sevilen bir sporcuydu ve iki başarılı avukatın oğluydu. Soyadının gerektirdiği hayatı yaşamak için kendi arzularından vazgeçmiş, günlerini soyadının baskısı altında geçiriyor ve gizliden gizliye Erin Easter'a ilgi gösteriyordu; onun daha farklı bir hayat yaşaması gerektiğine inanıyordu. Ve sekizinci sınıftan beri Erin A. ile çıkıyordu. Bir tesadüf eseri akşamları Erin Easter ile takılmaya başladıktan sonra kendi gelecek hayallerine ve duygularına sahip çıkma cesaretini göstermeye başlamasıyla işler kendisi ve Erin Easter için değişmeye başlamıştı.

Fakat şoke edici bir trajedi küçük kasabayı sarstığında Erin Easter'ın hayatı mümkün olan en iyi şekilde altüst oldu.
Peki, ya hayallerine kavuşmak sandığı kadar basit değilse, ya bildiği hayat çok daha karmaşık hale gelirse?


Tesadüf, yüreğinizi ısıtıyor ve kısa bir novella olsa da Jamie McGuire'ın yazım tarzını neden sevdiğimizi bir kez daha hatırlatıyor. Çok az kelimeyle çok şey anlatıyor ve ben bunun her bir kısmını çok seviyorum.
-Yara, Once Upon a Twilight-



Benim Yorumum

Bağımlılık yaratıcı yepyeni bir hikaye denmiş ama neresi bağımlılık yaratıyor anlamadım. Kitap kısacık 150 sayfalık bir şey. Her şey oldu bittiye gelmiş gibi oldu bence kitapta. Ne oldu nasıl oldu anlamadan konu baştan ayağı değişti. Önce size kısaca konuyu anlatayım zaten arka kapak baya detaylı.


Erin Easter, Blackwell lisesinde 3 tane Erin'den birisi. Erin Easter, Erin Aldermen, Erin Masterson. Küçüklükten beri tanışan bu üç kız aynı gün doğmuş ve aynı isme sahiplermiş. İsimleri aynı olduğu ve karıştırmamak için Erin Aldermen'a Alder, Erin Masterson'a Sonny, Erin Easter'a ise soyismi paskalya anlamına geldiği için Easter lakabını takmışlar. Bu üç kız aslında iyi anlaşırlarmış fakat beşinci sınıfta Erin Easter'in emin olmadığı nedenlerden dolayı ikisinin de sataşmayı, hakaret etmeyi sevdikleri kişi Easter olmuş. Böylece arkadaşlıkları dramatik bir şekilde değişmiş. Neredeyse her gün Dairy Queen'da çalışan Easter'ı ziyaret ederek eziyet etmeye başlamışlar.

Weston Gates sevilen bir sporcu. Gizliden gizliye Erin Easter'a karşı ilgi duyuyor ve sekizinci sınıftan beri Erin Aldermen ile çıkıyor. Ayrıca Erin Easter'da Weston'a karşı uzaktan uzağa hayranlık duyuyor.

Bir gün derste Alder ve Sonny Easter ile uğraşırlarken Erin ilk defa karşı çıkar ve kendisini savunur aynı zamanda Weston'da onu koruyunca işler değişmeye başlar..


Bence kitabı okumaya gerek yok. Bir saatte bitiyor zaten 150 sayfa olduğu için. Yazar bir konu işlemiş ama o kadar saçma ki. Resmen her şey oldu bittiye geldi. Olaylar bir anda oldu ve verdikleri tepkiler falan yoktu zaten. Kitapta duygu yoktu. Yazar resmen hadi bunu da böyle geçiştireyim falan diye düşünerek yazmış galiba. Hatta kitabı yazarken vakti yoktu bence çabucak bitirmek için elinden geleni yapmış. Nasıl oldu ne oldu demeden kızın hayatı birden değişti. Bence Weston ile Erin'in aşık olma sürecini anlatmamak için uzaktan uzağa birbirlerinden hoşlanan bir ikili yapmış Erin ve Weston'u.

Kitabı sevemedim. Yazar gözümden düştükçe düşüyor resmen. Her kitabında zaten erkek karakterler hep kızların rolünü çalmış gibi oluyor. Demek istediğim her şeyden utanan, sürekli yüzü kızaran, utangaç bir erkek olabilir mi? Bir arkadaşım bu yazar için erkek karakterleri pısırık yazıyor demişti. Haklıymış. Kız erkekten daha cüretkâr daha baskın mı desem. Ben bir kitapta erkek karakterin bu kadar içe dönük olmasını, kitapta bu kadar pasif olan bir erkek okumak istemem yani. 

Yabancı yayınlarına teşekkür ederim ama çünkü kapak ve kitabın iç tasarımı bence güzel. Ama daha fazla bu yazarla vakit kaybetmesin :)

Yazarı sevenler belki yorumumu beğenmez ama ben kitabı okuduğum da hissettiklerimi söyledim sadece. Kitabı okuyanlar belki anlar. Herşeyin hemencicik olması ve karakterlerin bakış açısı hoşuma gitmedi. Bence bu konu farklı bir yazarın kalemi ile ele alınırsa daha güzel bir şey ortaya çıkabilir. 

Ekim 07, 2015

Sonuna Kadar - Jennifer Probst || Kitap Yorumu

Ekim 07, 2015 0 Comments
Kitap: Sonuna Kadar
Orjinal Adı: All The Way
Yazar: Jennifer Probst
Yayınevi: Nemesis Kitap
Çevirmen: Yaprak Yılmaz
Türü: Romantik KomediYeni Yetişkin
Sayfa Sayısı: 336
Goodreads Puanı: 3.74
Benim Puanım: 4/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku










Arka Kapak

Ailenize ait İtalyan restoranının işleri çok kötü ve siz her şeyi düzeltmek için işin başına geçtiniz. 

Çalışanları idare etmek çok zor çünkü hepsi ya akraba ya da eski bir tanıdık. 

Garsonluk yapan kardeşiniz kız arkadaşıyla görüşmek için sürekli işi savsaklıyor.

Barmense sigara tiryakisi. 
Durmadan sigara molası verip barı boş bırakıyor. 

Hepsinin yerine çalışmak ve müşterileri memnun etmek zorundasınız.

Yine de şefin açığını kapatmanız çok zor. Zaten o da karısıyla kavga etmiş ve sinir bozukluğundan bütün yemeklerin baharatını ve tuzunu fazla kaçırıyor. O kadar fazla kaçırıyor ki, müşteriler durmadan su sipariş ediyorlar.

Boş masalardan birine bir kadın ve bir adam oturuyor. Kardeşiniz ortalarda olmadığı için masanın siparişini almaya gidiyorsunuz.
O anda, üç yıl önce, sadece size aşık olduğu ve siz sorumluluk istemediğiniz için terk ettiğiniz kadınla göz göze geliyorsunuz. Üstelik karşısında oturan kıl kuyrukla da sevgili gibi görünüyor.

İşte size Gavin Luciano'nun hikâyesi. Ama bu hikâyeye biraz acı katabiliriz. Gavin'in karşısında bulduğu kadın, yani Miranda Storme, son yılların en beğenilen restoran eleştirmeni. O akşam şefin bol baharatlı spesiyalini yedikten sonra içinde yeninden alevlenmeye başlayacak olan terk ediliş acısı bütünüyle gerçek. 
Bu gerçek de onun ilham kaynağı.
Alacağı intikam için.
Sonuna kadar…


Benim Yorumum

Güzel, romantik komedi tadında bir kitap daha. Bu tek kitap yani seri değil. Seri olmaması iyi çünkü artık çoğu kitap seri çıkıyor. Tek kitap fazla bulunmuyor. Tek kitaplar da genelde zaten romantik, aşk falan oluyor. Ben artık romantik kitap okuyamıyorum herhalde hep bir aksiyon, entrika falan arıyorum. Okurken heycanlanmak, şaşırmak falan istiyorum. Ama romantik tarzda kitaplar bilindik. Yani tahminler genelde doğru çıkar ve bu tarz kitaplarda mutlaka birbirine benzer bir şeyler bulunuyor. Bazı olaylar mesela. Artık okurken karakterin ne yapacağı belli oluyor yani bu kesin bunu yapar diyebiliyorum ben kendi adıma. Ama bu da bu tür kitapların kuralı galiba :)

Neyse ben kitabı sevdim. Mola vermek için okunabilincek bir kitap. Sıkıldın mı mesela ya da kitap okuyasın mı gelmiyor (hani reading slump mağdurları var ya) tatile mi ihtiyacın var tamamdır al eline böyle bir şey oku. Genelde hep mutlu son olduğu için üzülme gibi bir durumda yok. 

Karakterler güzeldi. Komik kısımlar oldu. Sevimli karakterler ve sinir olunan karakterler oldu. Mesela Allison. Ne gıcık bir karakter :D Resmen takmış Miranda'ya. 
Ama onun dışında çok fazla göze batan bir karakter görmedim. Andy, Brando, Tony falan iyi kişilerdi. Bazen yaptıkları şeyler olayları karıştırdı tabi ama güzel oldu :)

"Çünkü gözlerime baktığın anda aramızdaki şeyin henüz bitmediğini anladım."

Biraz konuyu anlatayım zaten arka kapakta bol bol anlatılmış. Miranda bir gurme. Gittiği restoranlarda yemeklerin tadlarına bakarak gazatede "Miranda Yazıyor" köşesinde eleştiriyor. Gavin ise reklam sektöründe çalışıyor.
Gavin ve Miranda üç yıl önce birliktelik yaşamışlar ama bu birliktelik sadece sekse dayalı bir anlaşmaymış. Aşık olmak yok yani. Ama Miranda Gavin'a aşık olunca anlaşmada bitmiş. Miranda Gavin'a sevdiğini söyleyince Gavin da sadece bir e-posta ile ondan ayrılmış. Çünkü o bir ilişki istemiyordu. Özgürlük istiyordu ve onunda para ve güç ile geldiğini sanıyordu. Hayalindeki işi yapmak için de onu terk ediyor.

Gavin'ın ailesinin bir İtalyan restoranı var. Babası onu arayarak işlerin kötü olduğunu ve gelip onlara restoranları Mia Casa'yı kurtarmak için yardım etmesini istiyor.

Miranda ve Gavin'in tekrar tanışması ise Miranda ve arkadaşı Andy'nin Mia Casa'ya gelmesi ile oluyor. Yani Gavin'ın aile restoranına. Garson olan Gavin'ın kardeşi Brando'nun işi çıkınca masalara bakmak zorunda olan Gavin üç yıl önce terkettiği eski sevgilisini görüyor. Yediği yemekten sonra tekrar terk ediliş acısını tekrar yaşayan Miranda intikam almak için ilham kaynağını buluyor. Eh! İntikam soğuk yenen yemektir.

"Sinatra'nın da dediği gibi, 'Yolun bizi nereye götüreceğini kim bilebilir?' Ama seni sevmeme izin verirsen sonuna kadar seveceğim."

Bu okuduğum ilk Jennifer Probst kitabı ve güzel. Kitabın sıkıcı bir anlatımı yok, akıcı. İnsanı sıkmıyor ve güzel ilerliyor. Yani güzel zaman geçirebilirsiniz okurken. Ben sadece seks sahnelerini fazla sevmedim. Artık fazla seks sahnesi okumak istemiyorum. Çoğu kitapta buna yer veriliyor ama bu o kadar önemli değil. Yani sekse daha az yer verilebilir bence. Genelde zaten new adult kitaplarında ya da romantik kitaplarda bunu daha çok görüyoruz.

Kitabın kapağı ise güzel. Orjinal kapağı bence kötü ben bu kapağı daha çok sevdim :)

Ekim 06, 2015

Tutku Oyunları - Aleatha Romig || Kitap Yorumu

Ekim 06, 2015 0 Comments
Kitap: Tutku Oyunları
Özgün Adı: Consequences
Seri: Consequences 1/5
Yazar: Aleatha Romig
Yayınevi: Arkadya Bitter
Çeviri: Gizem Yesildal
Türü: Psikolojik Gerilim, Karanlık, Gizem, +18
Sayfa Sayısı: 635
Goodreads Puanı: 4.03
Benim Puanım: 4/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku









Arka Kapak


Aşk, günahlarla yoğrulmuş bir oyunu bozabilir mi? 


Claire Nichols, kusursuz hayatların, büyülü masalların ardında en kötü kâbusların yaşanabileceğinden habersizdi. Ta ki onunla tanışana kadar; Anthony Rawlings. Zorba, acımasız, gözü kara. Fakat aynı zamanda zengin, kibar, güçlü ve nefesleri kesecek kadar yakışıklı. 

Parıltılı yaşamların gürültüsünden uzak, sıradan bir barmen olan 
Claire, onun tatlı tuzağına düştüğünde ise artık her şey için çok geçti. Nefretin bile çekici geldiği bu dünyada, tutku ve şehvet dolu bir oyunun en önemli parçasıydı artık.

Bu oyunun sınırları yok ama kuralları var. Hayatta kalmaksa ancak kurallarla mümkün.

“Kimse onun kurallarının sonuçlarından kaçamaz.”
Alfred A. Montapert

Övgüler

"Aleatha Romig muhteşem bir yazar. Sürükleyici kalemiyle süslediği bu hikâyenin sonunu tahmin etmeniz adeta olanaksız. Kitabı bitirdiğinizde şaşkınlıktan küçük dilinizi yutmaya hazır olun."
-The Fiction Vixon-

"Kesinlikle aklınızı başınızdan alacak. İddia ediyorum, her kelimesine âşık olacaksınız."
-Love N Books-

"Tutku Oyunları kesinlikle okumanız gereken bir kitap. Okurken hissettiğiniz birbirinden güçlü duygulara karşı koymanız imkânsız."
-Romance Reviews-


Benim Yorumum

Bu kitap farklı. Cidden. Şiddetli, gerilim dolu, gizemli ve sırların dolu olduğu bir kitap. Öncelikle kitabın +18 olduğunu ve içeriğin yetişkinlere göre olduğunu söylemeliyim. Çünkü kitapta cinsellikte var ama o kadar da ön planda değil asıl olan şiddet, fiziksel ve psikolojik şiddet. Okurken bunu göz önünde bulundurmalısınız.


5 kitaptan oluşan bu serinin 2 tane de yan kitabı var. Yan kitaplar Anthony Rawlings'in dünyasını anlatıyor. Anthony kötü bir adam. Kitapta Anthony'nin dünyasını pek okumuyoruz sadece geçmişten bir kaç tane bölüm var ama o da Anthony'nin ailesiyle alakalı. Yani baya geçmişe dayanıyor. İlginç yanı ise Claire'in büyükbabasının da yer alması. Büyükbabasının onlarla ne gibi bir alakası var sorusunun cevabı bu kitapta yok ama ikinci de belki alırız. Bu arada ikinci kitabı merak etmeye başladım bile :)
Kitap Anthony'nin evinin bir odasında Claire'in vücudunun yara bere içinde uyanması ile başlıyor. Claire uyandığında ise hiçbir şey hatırlamıyor. Hatırlamaya başladığında ise kandırılmış olduğunu anlıyor. 

Claire 26 yaşında bir meteoroloji uzmanı. Çalıştığı yer iflas edince o da borçlarını ve öğrenci kredisini ödemek için bir barda barmen olarak ise başlıyor. Orda tanıştığı Anthony'nin (45) içki teklifi ile bir masa da konuşmaya başlıyorlar. Sohbet içerisinde imzaladığı bir bar peçetesinin kaçırılmasında bir anlaşma olarak kullanılacağı Claire'in aklına gelmezdi. Ama o peçete Anthony Rawlings için bir anlaşma. 
Her şey böyle başlıyor işte. Anthony gerçekten acımasız birisi. Şiddet sahnelerinde içim ürperdi. Yazar bu kitabı nasıl yazmış şaşkınlık içindeyim. Kurgu gerçekten güzel ama. İkinci kitapta biraz daha cevap alabiliriz sorularımıza ki umarım Arkadya Bitter çabuk çıkarır. Kitabı ben bir günde bitirdim. Çünkü her sayfası ayrı olay, entrika, aksiyon. Okurken sonra ne olucak, ne yapıcak demekten kitabı bırakamadım. Karakterleri tabi ki sevmedim. Yani kim Anthony gibi şiddet manyağı bir psikopatı sever ki. Ya da kim Claire gibi -pardon ama- salak birisini sever. Verdiği kararlar gerçekten tartışmaya açık. Ben saçma buldum. Kendisine yapılanlara nasıl öyle davranabiliyor. Karmaşık birisi.

"Bu bir rüya ya da kâbus değildi.
Kendi gerçekliğimdi..."

Kitapta şiddet olan yerler kötü. Oralarda gerçekten nefret ettim. Yani bir kadına bunu yapmak... Kitapta ortalara doğru falan şiddetten ötürü ya da başka şeylerden dolayı yarım bırakma gibi bir duruma düşebilirsiniz ama bence bırakmayın çünkü sonlara doğru olay daha değişik bir şey oluyor. O son kitap için artılar artılar. Daha fazla konuşursam kitaptan spoiler verecekmişim gibi geliyor.

Ayrıca John için üzüldüm. Claire'in ablasının eşi. Bence ona olan şeyin arkasında da Anthony var. Yani Anthony değişik bir adam. Davranışları, yaptıkları falan. Özellikle Claire'e yaptıklarına üzüldüm. Yazar bunları yazarken ne hissetti cidden merak ettim. Ayrıca bu Anthony'nin yaptıklarının altından da trajik bir olay falan çıkabilir diye endişeleniyorum aslında. Bunlar hep tahmin işte.

"Hayatım artık
kendi kontrolümde değil
ve bir şekilde
bunu kabullendim."

Gerçekten de yazar çok güzel bir son yapmış. O son olmasaydı kitaba puanım daha düşük olurdu ama o son dengeleri değiştirdi. İkinci kitap için meraklı oluyor insan. Benim tahminlerim var gerçi bir kaç şey için. Son bölümdeki Sophia kim mesala onun için bir tahminim var. Sonra Claire'in büyükbabası için iki tahminim var kararsızım onun hakkında. Son bölümde Claire'e gelen paketi kim gönderdi merak ediyorum mesela. Bir çok şey var merak ettiğim. Arkadya Bitter ikinciyi ne zaman çıkarır ama ya. Çıkarsa da okusak.

Kısaca akıcı ve sürükleyici bir kitap oldu. Bazı sahneleri okurken yok artık bunu da yapmaz herhalde diyebilirsiniz tabi ki ama kurgu böyle konu böyle o yüzden kitapta böyle şeyler var, olmuş. Bazen sinirli bazen üzgün geçen sayfalardı. Hatta karakterlere küfürler yağdırabilirsiniz. Yaptıkları, olaylara bakış açıları falan dolayısıyla. Bana oldu o yüzden size de olabilir. Bu yüzden bu tür kitaplar okuyamıyorsanız hiç ellemeyin derim. Ayrıca kitabın orjinal kapağı cidden çok güzel ve gerek orjinal adıyla gerek kapağıyla konuya daha uygun. Türkçe baskısı da güzel ama orjinali de hoş yani :)

"Hayatta 
sahip olunan en önemli şey
bakış açısıdır."


Ayrıca bu kitabı okurken aklıma J. M. Darhower'ın Gözlerindeki Canavar kitabı aklıma geldi. Benzer yanları var ama ikisi de tamamen ayrı ve farklı kitaplar.

Ve bu kitabı bana gönderdikleri için Arkadya Bitter yayınevine çok teşekkür ederim..

Serinin diğer kitaplar

Ekim 03, 2015

Sana Söyleyemediğim Her Şey - Celeste Ng || Kitap Yorumu

Ekim 03, 2015 0 Comments
Kitap: Sana Söyleyemediğim Her Şey
Özgün Adı: Everything I Never Told You
Yazar Adı: Celeste Ng
Yayınevi: Martı Yayınları
Çevirmen: Zeynep Yeşiltuna
Tür: Kurgu, Aile, Roman
Sayfa Sayısı: 336
Goodreads Puanı: 3.76
Benim Puanım: 5/5
Satın Almak İçin: D&R | Okuoku










Arka Kapak

Lydia öldü. Ama henüz kimse bilmiyor...

Böyle başlıyor bu hikâye. Lydia'nın kahvaltıya inmediği o mayıs sabahında. Lee ailesi; pişmanlıkları ve kırgınlıkları, ihanetleri ve güvensizlikleri, söyledikleri ve söylemedikleriyle mutfak masasında beklerken. Sonrası, adına mutluluk dediğimiz denge oyunu ve bizi bir arada tutan sırlar üzerine başka bir hikâye...

Yayınlandığı günden bu yana, okurların ve eleştirmenlerin övgüyle karşıladığı Sana Söyleyemediğim Her Şey, her sayfası küçük sürprizlerle dolu, etkileyici, özel bir roman.

ALA Alex Ödülü 2015
ASIA - PACIFIC American Ödülü 2015

Amazon'da Yılın En İyi Kitabı
Yayın Hakları 19 Ülkeye Satıldı

New York Times Book Review ⭐ Booklist ⭐ Buzzfeed ⭐ Huffington Post ⭐ Entertainment Weekly ⭐ School Library Journal ⭐ Shelf Awareness ⭐ San Francisco Chronicle ve daha pek çok yayın organında yılın seçkinlerine girdi.

Övgüler

Hayranlık uyandıran bu kitapla ilgili tek endişem, bundan sonra okurun beklentisinin çok daha fazla yükselmesi. Derin, dokunaklı ve hassas bir metin.
-Chris Schluep-

Başarılı bir ilk roman, aynı zamanda yürek burkan bir hikâye... Celeste Ng, hünerli bir şekilde ipleri elinde tutmayı başarıyor. Çokkuşaklı bu roman, bir ailenin bütün sırlarına ışık tutan son derece ilgi çekici ve ustaca bir eser.
-Los Angeles Times-

Sürükleyici bir gizem ve farklı ırklardan gelen bir aile üzerine etkileyici bir inceleme. Tartışma yaratacak bir ilk roman. -Entertainment Weekly-

Zekice yazılmış, duygusal bir ilk roman. Ng, asimilasyon temasını duygusallıkla ve gitgide artan bir gerilimle, birbirinin içine geçmiş bir masal gibi işlemeyi başarmış.
-O Magazine

Eğer bu romanı okumadıysanız, şimdiye dek iyi bir Amerikan kurgusuyla karşılaşmadınız demektir.
-The New York Times Book Review-


Benim Yorumum

Çok güzel bir kitabın daha yorumu. Bu kitap bana Martı Yayınlarından hediye geldi. Çok sevinmiştim ve gerçekten de kitap çok güzel. Çok teşekkür ederim onlara. Öncelikle kitabın kurgusu, konusu ve karakterleri süper. Kitapta zaten olay belli. Biri öldü. Ama neden? İşte bu sorunun cevabını okuyarak alıyoruz. İlgi çekici, derin anlamlı ve her bireyin iç savaşını okuduğumuz bir kitap. Birbirlerine söyleyemedikleri yüzünden yıkılan bir aile dramı. Müthiş bir roman.

Kitap 16 yaşındaki Lydia'nın 3 Mayıs 1977 yılında sabah kahvaltısına geç kalmasıyla başlıyor. Kızının kaçırıldığını düşünen anne polise haber veriyor ve olaylar başlıyor. 

Doktor olmak isteyen ama aşık olduğu adamla evlenince kariyerine ve isteklerine veda etmek zorunda kalan bir anne, Marilyn. Amerika'da yabancı bir ırktan (çinli) olan ve bir fakültede profesör olarak çalışan babası, James. Marilyn'in tek istediği kızının bir doktor olması, James'in tek istediği ise topluma karışması, arkadaşlarının olması. Bunlar kızları için istedikleri ve kendilerinin sahip olamadığı şeyler.

Nathan Lydia'nın gölgesinde kalmış ve ona gösterilen ilgiyi kıskanan bir çocuk. Harvard'ı kazanmış fakat ailesinin umrunda olan tek şey Lydia'nin kaldığı ders. Lydia'nın başarısızlığı, kendi başarısından daha ön planda çünkü ailesi için.

Evin en küçüğü Hannah. Farkedilmeyen ve ilgi görmeyen minik bir kız. Gerçekleri ilk farkeden de o. 

Kısacası bu kitap adı gibi bir kitap. Birbirlerine söyleyemedikleri yüzünden mahvolan bir aile. Yazar çok güzel bir iş çıkarmış. Herkesin okuyabileceği ve bir şeyler öğrenebileceği bir kitap. İlgi çekici. 

Bu kitap benim okuduğum ilk aile dramı. Yazarın kalemine bayıldım. Her bir karakteri öyle güzel açıklamış ve olaylara öyle güzel bir bakış açısıyla yaklaşmıştı ki ben severek okudum. Kitapta üzülmediğim bir an yok. Özellikle sonlara doğru ağladığımı bile hatırlıyorum. Hatta bir ara noluyor ben niye ağlıyorum falan dedim ama kendimi tutamadım. Sessiz bir ortamda okuduğum için duygu da daha fazla oldu haliyle benim için.

Kitabın dili biraz kötü ama bu sorun değil. Akıcı bir kitap. Bu kitabı kesinlikle herkese öneririm. Bu kitabı hediye ettikleri için Martı Yayınlarına gerçekten çok teşekkür ederim. Süper bir kitap.

Kitabın bu kapağı da çok güzel değil mi ama :)